Selanik'te bulunan üç katlı bir evde dünyaya gelen Mustafa Kemal Atatürk, aldığı eğitimler neticesinde Harp Akademisi'nden yüzbaşı olarak mezun olmuştur. Kendisi daha çocuk ve gençlik çağlarında bile devlet ve millet sorunlarıyla alakadar olmuş ve fikirleriyle hocalarının dikkatini çekmeyi başarmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk, asker olarak hizmet verildiği dönemde Osmanlı Devleti adına türlü savaşlara ve görevlere katılmıştır. Bunlardan bir kısmının gönüllü olarak yapıldığı da bilinmektedir. Ancak Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Türk milletinin dönüm noktası onun Samsun'a çıkması ile vuku bulmuştur. Bu seyahatle birlikte, 1. Dünya Savaşı'ndan yenilgiyle çıkan Osmanlı Devleti'nin işgaline karşı halk arasında bir mücadele başlamıştır. Yani, "Milletin istikbalini yine milletin azim ve kararlığının kurtaracağı" inancına bağlanarak, milli mücadelenin temelleri atılmıştır.
İzmir'in işgali ile başlayan Kurtuluş Savaşı boyunca türlü cephelerde mücadele edilmiş ve nihayetinde Büyük Taarruz ile birlikte Türk milletinin zaferi ilan edilmiştir. Savaşın devam ettiği sırada, 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmış ve Mustafa Kemal Atatürk Meclis ve Hükümet Başkanı olarak seçilmiştir. Bu adım Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması açısından oldukça önemlidir.
29 Ekim 1923 tarihine gelindiğindeyse Cumhuriyet ilan edilmiş ve Mustafa Kemal Atatürk de yeni kurulan devletin ilk cumhurbaşkanı seçilmiştir. Bu arada cumhurbaşkanlığı için seçimler yapılmaya devam etmiş ve Atatürk 1927, 1931 ve 1935 yıllarında da cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atarken bazı ilkelere bağlı kalmış ve yapılan inkılaplarda da bu ilkelerden şaşmamaya özen göstermiştir.